Sayfalar

21 Nisan 2018 Cumartesi

BALKANLAR GEZİ NOTLARIM- YENİ PAZAR (NoviPazar)

Herkese merhaba,

Bu kez size yine kendi kendimize her zaman ki yol ve gezi arkadaşımla beraber çıktığımız 17 günlük Balkan turumdan bahsetmek istiyorum.

Biz bu gezimize İstanbul'dan otobüsle gitmeye karar verdik. Çünkü, otobüs ile de seyahat etmenin çok ayrı keyfi var. Evet biraz yorucu ama inanın o doğayı, kasabaları, köyleri görmek, otobüsteki farklı insanlarla seyahat etmek, gümrük kapılarında yaşananları görmek ayrı güzel. İnsanın hayatına farklı tecrübeler katıyor ve farklı pencerelerden hayatı görmenizi sağlıyor.

İstanbul- Pendik'ten kalkan  otobüsümüz Sırbistan'ın bir şehri olan Yeni Pazar'a (Novi Pazar) kadar gidiyordu. Kapıkule'den Bulgaristan'a, sonra Sırbistan gümrüğüne oradan da Yeni Pazara tam 17 saatte ulaştık. Gümrüklerde, özellikle en çok Sırp gümrüğünde neredeyse 3 saat bekleme, inceleme olduğu için bu yolculuk bu kadar sürebiliyor.

Bu gezimize Yeni Pazar'dan başlamamızın asıl nedeni ise orada yaşayan tanıdıklarımızın düğününe katılmaktı. Hayatımda ilk kez tam anlamıyla yerinde bir Balkan(Boşnak) düğününe katıldım. İnanılmaz eğlenceli ve keyifliydi. 

Biraz Yeni Pazar'dan bahsetmek istiyorum.

 

Novi Pazar Türkçesi ile Yeni PazarSırbistan’ın Sancak olarak tabir edilen bölgesinde, Kosova sınırına yakın bir kent. Belgrad’ın 290 km güneyinde yer alan Yeni Pazar’ın halkı büyük çoğunlukla Boşnak ve Sırplardan oluşuyor. Osmanlı’dan  kalan camileri ve kalesi ile tipik bir Anadolu şehrini andıran Novi Pazar’ın amblemindeki 1461 tarihi ise, kentin Osmanlı egemenliğine girdiği tarihi simgeliyor. Novi Pazar, aynı zamanda Sırbistan’ın UNESCO Dünya Mirası. Sırbistan’nın eski başkenti olma özelliğine de sahip olan Novi Pazar Stari Ras ve Bizans tarzı Sopoćani Manastırı’na ev sahipliği yapıyor. Nüfusunun nerdeyse % 90’ı Müslümanlardan oluşan kent diğer Sırp şehirlerine göre bakımsız bir görüntüye sahip olsa da bu da yaşanan savaşlardan ve endüstri ve iş istihdamının olmamasından kaynaklanıyor. Avrupa'nın en fazla genç nüfusuna sahip olduğu şehri olduğunu da orada öğrendim. 

Ben bu küçük şehri çok sevdim. İnsanlar, gençler pırıl pırıl bakımlı, çok şık,s üslü ve ennnnnn önemlisi de ekonomik durumları çok zayıf olsa da  birçoğu o kadar mutlu ki, insanlar hep gülüyor. En çok dikkatimi çeken halkın çoğunun mutlu görüntüleri ve gülümsemeleriydi.

 Aşağıda da Novi Pazar'da gerçekten çok mutlu olan ben:))



Novi Pazar'ın meydanından sağa doğru boylu boyunca uzanan cafelerin olduğu yeni oluşan çok güzel bir sokağı var. Burada cafeler yan yana ve kendilerince çoğu şık görünümlü ve çok cici. Her bir mekan artık kendini geliştirmeyi başarmış. İstediğiniz cafede çay, kahvenizi içebilirsiniz. Benim dikkatimi çeken bu cafelerde halkın en çok kahve içmesiydi. Bira vb içki içenler yok gibiydi. Haaa akşam saatlerinde durum biraz da olsa değişebiliyor. Yemek yemek için bol bol cevapi denen köftelerinden, et yemeklerinden, boşnak böreğinden ve mantısından yiyebilirsiniz.

Akşam yemeği için Restaurant TROJA'ya gittik. Harika et çeşitleri( etin lezzetini unutmam imkansız çünkü etler 8 satte falan odun kömür ateşinde özel bir şekilde çevrilerek ağır ağır pişiriliyormuş. Yazarken bile canım istedi:))), şarap, bira veya erikten yapılan Sırp rakısından içebilirsiniz. Etno Troja, damak tadınıza göre mutlaka lezzetli yemekler bulacağınız, ŞİDDETLE TAVSİYE EDEBİLECEĞİM bir restaurant. Hasbel kader yolunuz Novi Pazar'a düşerse mutlaka gidin derim. LOKAL CANLI YÖRESEL MÜZİĞİ DE BONUSU ve inanılmaz keyif alacağınıza eminim. TROJA restaurantla ilgili daha fazla bilgi için  FACEBOOK sayfasına veya TRIP ADVISOR 'a bakabilirsiniz.


etno restoran troja novi pazar ile ilgili görsel sonucuGörüntünün olası içeriği: oturan insanlar, masa ve iç mekanGörüntünün olası içeriği: yiyecek

Bunun dışında Yeni Pazar'da Osmanlı'dan kalma bir çarşı ve çarşı da dükkanlar bulunmakta. Bu çarşı da zaten yukarıda bahsettiğim gibi UNESCO dünya mirası koruma altına alınmış.

NoviPazar'da(Yeni Pazar) kaldığımız otel ise DM otel. tam bir aile işletmesi olan bu kadar ilgili, bu kadar güleryüzlü insanların işlettiği bu otelden memnun kalacağınıza hiç ama hiç şüpheniz olmasın. Otel sahibi Mesha bey'in bize ücretsiz ikramları, hayır desek de yanımıza nereye gidersek gidelim yiyecek birşeyler koyması, çay kahve servisi ve hatta otobüs garına kadar arabasıyla alıp bırakması (hem de ücretsiz sadece kendi içinden geldiği ve istediği için ve müşteri memnuniyetini düşündüğü için) bizim artık unuttuğumuz değerlerden olmaya başladığı için bizi çok mutlu etti. Bu otel ile ilgili detaylı bilgi için ise DM5 OTEL  bakabilir veya BOOKING'ten de inceleyebilirsiniz.


Bundan sonra ki durağımız BELGRAD olacak. Benim gözümden Belgrad yazısı için takipte kalın.
Görüşmek üzere,












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

LinkWithin

Masal şehir BRUGGE

Paris, Brugge, Brüksel rotamızın ikinci ayağı BRUGGE ile ilgili notlarımı okuyabilirsiniz. Umarım beğenirsiniz ve size de fikir verir. Benim...