Sayfalar

24 Ekim 2019 Perşembe

Masal şehir BRUGGE

Paris, Brugge, Brüksel rotamızın ikinci ayağı BRUGGE ile ilgili notlarımı okuyabilirsiniz. Umarım beğenirsiniz ve size de fikir verir. Benim için daha önce masal kasaba hayallerimde HALSTATT vardı. Orayı gördüm gerçekten bir masalın içinde hissettim kendimi ve ikinci masal şehrim de Brugge'dü.

İnanın ben Brugge'den ayrılırken dizlerime vura vura, döve döve istemeyerek ayrıldım:-) bana 2 gün yetmedi. Aslında şehri gezmeye 2 gün tam hatta fazla bile diyebilirim. Çünkü küçücük bir yer. Ama ben çok sevdiğim ve iliklerime kadar hissettiğim bir yere isterse hap kadar olsun doyamıyorum. Çünkü oraları yavaşça, sindire sindire - soluya soluya yaşamak istiyorum ve öyle de yapıyorum.

İlk olarak Paris'ten trenle Brugge'e geçişimizi size anlatmak istiyorum. Paris'te GAR DU NORD'a gideceksiniz. Kuzey istasyonu. Brugge'e tren buradan kalkıyor. Ve maalesef ki tren Paris'te çok pahalı.  Biz en ucuzu olsun diye 2 aktarmalı ve erken saatte olan treni seçtik. Ona rağmen bir kişi 54-EURO ödedik. Biletler hala elimde hatıra olarak duruyor. Bu arada tren biletleri fiyatları direkt veya aktarma şekline göre, tren firmasına göre de değişiklik gösteriyor. bilginiz olsun.  Sabah 08:40 kalkışlı seçtiğimiz trenin rotası şöyleydi:

08:40'ta PARİS NORD gardan kalkış -----------------09:48 LILLE FLANDRES varış ( Paris Nord gardan kalkış ve ilk durak LILLE. Lille'de iniyorsunuz. Buradan tekrar aktarma olacak. Zaten ekranlarda yazıyor ve Lille istasyonda hemen görevliler sizi karşılıyor, soruyor ve gideceğiniz yönde yönlendiriyor.Hiç çekinmeyin.

10:08'de LILLE FLANDRES'DEN KALKIŞ--------------------10:45 COURTRAI / KORTRIJK VARIŞ. Lille'den de Kortrik'e gidiyoruz. Kortrijk'de tekrar aktarma yapacağız. yaklaşık 45 dakika sonra Kortrijk'e varıyorsunuz.

10:55'de COURTRAI / KORTRIJK'DEN KALKIŞ------------------- veee  11:46'da BRUGGE'E VARIŞ. 

İndili- bindili ama hiç sıkılmadan ve anlamadan yaklaşık 3 saat süren bir yolculuk sonrası BRUGGE istasyonda iniyorsunuz.  Brugge istasyon zaten küçük. (Biz bu seyahatten gerçekten de çok memnun kaldık.) Ana çıkışı bulunca oradan otobüslerin kalktığını göreceksiniz.

 Sola doğru yürüyünce information ve ticket sale odası göreceksiniz. Gişe görevlileri size Brugge eski şehir meydanına hangi otobüs direk gidiyor hangisi dolaştırarak bilgi veriyor. Bindiğimiz otobüsün numarasını inanın hatırlamıyorum. B3 mü B6 mı ne desem yalan. Görevliye directly to OLD CITY  CENTRE diye sorun o size otobüs numarasını söyleyecek. Kişi başı 2,5-3 EURO civari bir fiyat ödedik. Yaklaşık 10 dakika içinde o tatlı şirin şehir görünmeye başlayacak. Ana meydanı göreceksiniz orada zaten otobüs duruyor ve indiğinizde belki de benim gibi hayran hayran elinde bavulla öylece baka ve kalakalacaksınız:-))









Brugge'de o kadar çok fotoğraf ve videom var ki hepsini paylaşmak imkansız. Daha fazlası instagram hikayelerimde sabitli duruyor. Oradan daha detaylı ve konumlarıyla mekanları görebilirsiniz. Size şurada yiyin burada yiyin demek istemiyorum. Ben daha önce giden bloggerları dinlerim not ederim o mekanları bulurum ama gittiğimde iç sesim istemezse de girmem ve kendim gezerken gördüğüm bir yere girer veya yerli halk bana nereyi tavsiye ederse daha lokal olan o mekanları seçerim. O yüzden siz de gezin görün canınızın istediği ve gözünün sevdiği neresi olursa gidin oraya oturun orada yiyin için keyfini yaşayın derim. Ama bir mekan var ki işte orayı gerçekteeennn şiddetle tavisye ederim. o mekanda biranızı için. Bir pasaja giriyor zannedeceksiniz hatta pasajı tobacco shop sanacaksınız ama değil ilerleyinn gidin gidin içeri girin ortada bir pub olacak oradan da sağa doğr kapıdan girin ve bahçeye açılan o şahane mekanı yaşayın. bayılacaksınız ve bana da teşekkür edeceksiniz. Mekanın adını buraya yazıyorum.. 2 BE IN BRUGGE / THE BEERWALL  Link de bırakıyorum. Konum, detay görmek ve mekanla igili yorumlar için BURAYA TIK TIK LÜTFEN! Mekandan da benim bir iki fotoğrafım buyrun:-)








Brugge'de hangi otelde kaldık?

Booking.com'dan bulduğum Hotel Koffieboontje 'de kaldık. O kadar merkezi bir otel ki. Meydanın dibinde ama bir o kadar da sessiz. Fiyat/fayda dengesine göre de iyiydi diyebilirim. Eski bir bina yani tarihi bir binada kalmak da ayrıca güzeldi. Sadece şunu belirteyim odanın ısıtması biraz geç oluyor. Haa üşüdük mü? Hayır ama öyle hamam gibi de olmuyor. Bir de bir saç kurutma makineleri var elektreik süpürges hortumu gibi:-) Biraz saçı kurutmak oldukça zaman alıyor. Onun dışında 2 gün konaklama için yeter de artar. Biz memnun kaldık. Kahvaltısı da tabii ki bir Türk kahvaltısı beklemiyorsanız gayet yeterliydi. Booking'de yorumumu da yazmıştım zaten. (Hülya- 2 gezgin olarak) okuyabilirsiniz.

Eğer bu oteli tercih ederseniz otelin yerini size yukarıda ikinci fotoğrafıma göre tarif edeyim. Hani arkamda faytonlar, at arabaları var ya:-)) onun arkasında ki büyük bina var ya sağ tarafta ki tuğlalı yapının hemen ara sokağında ve o sokağa girince 20-30 metre sonra sağda.




Yeme-İçme:
Biz yeme içme konusunda ise;  bir gün öğlen meydandaki kutucuklarda(barakalarda:-)) satış yapan sokak yemeğinden yedik. Diğer bir gün de öğlen bira patates sosis yaptık. akam yemekleri içinse her zaman yaptığımız gibi ara sokaklarda dolaşırken görüp istediğimiz yerlerde yedik ve gayet de başarılıydı.

ÖZETLE; Brugge'ün her sokağı her köşesi masal gibiydi. Mutlaka;

WAFFLE yiyin efendim,Bot turuna katılın( kişi başı yanılmıyorsam 10.Euro idi) Brugge'ü bir de nehir üzerinden görün/gezin.

LOKAL biralarından için ve yava yavaaaşşş, sevgiyle Brugge'ü yaşayın. Vee dantel angles dükkanlarını, çikolatacıları gezerken de beni anın:-)) Haa bir de hediye çikolata alacaksanız daha uyguna maal etmek isterseniz hediyelikçi dükkanlardan ziyade şehirde Carefour market var( adını şimdi hatırlayamadığım bir de bir başka market daha vardı) oradan da alabilirsiniz. Çünkü dükkanlarda satılan bir çok marka marketlerde de var bir kaç sent veya euro daha uygun olabiliyor. Aklınızda olsun.

SEVGİYLE KALIN, BRUGGE'DE AŞKLA GEZİN.

AHHH! BRUGGE AHHH! BELKİ BİR GÜN YİNE GELİRİM SANA AMA BU DEFA İLKBAHARDA. YEŞİL ÇİÇEKLİ HALİN DE ÇOK GÜZELDİR SENİN:-))









22 Ekim 2019 Salı

PARİS, BRUGGE, BELÇİKA ROTAMIZ-1


Merhabaaaa,

Geçen yıl (12-18 Şubat 2019 tarihlerinde gitmek üzere) Pegasus kampanyasından çok uyguna aldığımız Paris gidiş- Brüksel dönüşlü uçak biletlerimizle tam 6 günde 3 şehir gezmeye çalıştık:-)

ilk durak PARİS'le başlıyorum:

Paris, Orly havaalanına indiğimizde orada yaşayan arkadaşlarımız bizi karşılamaya gelmişlerdi bile. İnsana bazen gittiği bir başka ülkede karşılayanlarının olması inanılmaz mutluluk veriyor değil mi? Ya da bana öyle geliyor bilemiyorum. Sağolsunlar bizi havaalanından aldıkları için ben burada kendi kendime başka hiçbir ulaşım aracı kullanmadım. Bu yüzden de size şu otobüse binin, metroda şu hattı kullanın gibi bilgiler veremeyeceğim.

Konaklamamızda arkadaşlarımızın evinde oldu. Paris'te 2 gün kaldığımız için her yerini istediğim gibi sindire sindire göremedim açıkçası. İnşallah bir başka sefere vakit ve de nakit tam yerinde olduğunda en az 1 hafta kalıp gezmek görmek isterim:-)

Tabii ki ilkd urağımız Champs  Elysees( Şanzelize) oldu. Şanzelize, bizim Bağdat caddesinin (sadece iki kati kadar daha geniş bir caddeyi düşünün) çok benzeri. Cadde üzerinde sağlı sollu cafeler, lüks marka mağazalarıyla daha büyük Bağdat caddesinde yürüyor hissine kapıldım bir an. Açıkçası bana Şanzelize çok tat vermedi. Laduree'den macaronlarımı alıp yedim. Bir başka cafede kahvemi içip o havayı solumaya çalıştım ama bana yetti arttı:-))


Ertesi gün rotada ilk tabii ki Eiffel kulesi vardı. MetroylaTour Eiffel durağında inip biraz yürüdükten sonra hafif puslu havanın bulutlarının arasında karşımda duruyordu o meşhur demir yığını:-) Şehre gerçekten de anlam katan Fransa'nın simgesi olan bu kule şehrin bir çok yerinden ve açısından görülebiliyordu.







 Bu civarda hep arkadaşlarımızın tavsiyeleriyle bir yerlerde yedik, içtik. Her biri çok keyifliydi. 

Buradan da Notre Damme kilisesinin oldğu muhite geçtik. Pek tabii Notre Damme dışarıdan ve içeriden acayip ihtişamlıydı. Farkındaysanız tüm dinlerde ibadethanelere inanılmaz bütçeler harcanmış ve inanılmaz işçilik harcanmış. İnsan birçok şeyi sorguluyor işte bu binaları incelerken. Ne demek istediğimi anlayanlar anlamıştır zaten:-)





İnanılmaz kalabalıktı içerisini biraz hızlı çekim gezmek zorunda kaldık. Buradan da Mont Marte'e geçtik. Hani Moulin Rouge falan var ya o semte işte:-) Ben Mont Marte'i çok beğendim. Sacre Cour bazilikası da buraya çok yakındı.  Mont Marte'da küçük sevimli kafeler,sokak ressamları, sokakta müzik yapanlar, tatlı hediyelik dükkanları ile çok sıcak bir semtti. Mutlaka ama mutlakaaa Sacre Cour ve Montmarte'ı gezin. Burada oturun, soluklanın oranın atmosferini yaşayın. Her bir dakikasını uzuuunn uzuunn hissedin. İnanın burada aldğım hazzı Şanzelize'de veya Paris'in ünlü cafesi CAFE DE FLORE'da almadım ben. Haa, vaktiniz varsa tabii Cafe de Flore'u da görün ama görmezseniz de çok şey kaybetmezsiniz.









Mesela; bütün ünlü ve önemli insanların hatta bizden de Yılmaz Güney'in ve Ahmet Kaya gibi ünlü isimlerin de yattığı kabristana girmek istedik ama şansımıza genel bir bakım olduğu için kabristan o gün ziyaretlere açık değildi. sadece dışarıdan baktık. O yüzden o fotoyu koymuyorum bile. Çünkü dışarısındaki duvarlarda orada yatan gelmiş geçmiş her bir bireyin isimleri yazıyordu. Artık gittiğinizde siz benim yerime de ziyaret eder görürsünüz:-))




Her bir meydan ve meydancıkta da üyüklü küçüklü atlıkarıncaların olduğu isimlerini hatırlayamadığım yerlerden geçtik. Prenses Diana'nın basından kaçarken kaza yaptığı tünelin oradan geçtik. Sizleri sıkmamak adına artık o detayları yazmıyorum ve fotoğrafa da boğmak istemiyorum. 

Paris ben de bu kadarcık işte:-))

Bundan sonra ki yazımın içeriği ise Paris'ten trenle BRUGGE'e geçişimiz olacak.













18 Ekim 2019 Cuma

BEYAZ ŞEHİR "BELGRAD" I BENDEN DE OKUYUN/GEZİN

Bir önceki postumda Balkanlar'ın ilkk durağı Yeni Pazar'dan (Novi Pazar)bahsetmiştim. Bence oralara giderseniz Yeni Pazar'a bir gün gezmek için şans verin. Çünkü buralar da bizlerden çok izler taşıyor.

Novi Pazar'dan şehirlerarası otobüse binerek yaklaşık 5 saatlik yolculuk sonrası Belgrad'a vardık. Otobüsle şehirden şehire gezmek ayrı bir keyif. Çünkü, belki de bir daha hiç geçemeyeceğiniz adını sanını bile bilmediğiniz çok kasaba, köy ve yollardan geçiyor oralardaki manzarayı, evleri, yaşam tarzlarını görüyor ve kafanızda birşeyler şekillendiriyorsunuz. Bu benim için çok büyük bir keyif.



Belgrad'a indiğimizde direk taksiyle tuttuğumuz eve geçtik. Evimiz şehrin gezilecek meydanına çok yakındı. Evi Yeni Pazardaki akrabalarımız aracılığı ile bulduk.Gidecek olanlara apartmanın ismini yazıyorum. Apartment Venecia. Biz çok memnun kaldık. 3 kişinin rahatça kalabileceği tarihi bir binada sıcacık içi yepyeni bir stüdyo daire. İçinde mutfak için gerekli tüm malzemeler de var. Dilerseniz yemeğinizi evde de yapabilirsiniz.

Ben size Belgrad'ı bir liste şeklinde bende iz bırakanlarla özetlemek istiyorum. Sorularınız olursa yorumla sorabilir, mail atabilir veya instagram DM'den de sorabilirsiniz.


  • Orta ve Kuzey Avrupa'yı görüp sonra buraya geliyorsanız beklentiyi yüksek tutmayın. Zaten hiçbir şehri, ülkeyi de biribiriyle kıyaslamayın. yoksa çok hayal kırıklığı olur. Unutmayın ki her yerin kendine has ayrı güzellikleri ve yaşanmışlıkları vardır. O şekilde gezin derim ben:-)90'lı yıllarda kalmış gibi. Çok bakımsız gibi görünen ama çok etkileyici izler ve tarih taşıyan binalarına dikkatle bakarsınız çok seveceksiniz. EU desteğni verirse eski şehir kısmı daha da şahane olacak.

  •  Tito zamanından kalma (yani ex Varşova Paktı altında olan diğer tüm ülkeler gibi) caddeler ve sokaklar çooook geniş.
  •  İnsanlar uygar ve saygılı. Sokakları tertemiz.
  •  Kapalı mekanlarda sigara içilmesi çok kötü🙄 (ki ben o zaman sigara kullandığım halde inanın burada sigaradan nefret ettim diyebilirim) Bu arada 16 aydır sigara içmiyorum çok mutluyum.
  •  Cumhuriyet meydanı, atlı heykel ve civarı ve meşhur markaların olduğu KNEZ MİHAİLOVA caddesi mutlaka bir turlanmalı. 

  • Kalemegdan(Kalemeydana) ve içindeki büyüüük, kıskandıran parkı mutlakaaaa gezilmeli bol fotoğraf çekilmeli. Aynı benim gibi:-)



  • SKADARLİJA denen şahane semt eski şehir meydanına çok yakın mutlaka gezilmeli. Bol çiçekli restaurant ve cafelerin olduğu renkli sokak burası. Ayrıca; lokal müzik dinleyip lokal kezzet tadılacaksa bu sokaktaki restaurantlara mutlaka gidin. Bize yerli halkın hepsi " TRİ SESİRA ( 3Şapka) "adlı restaurantı tavsiye ettiği için oraya gittik. Lokal müzik dinledik, lokal şarap eşliğinde harikaa lezzetteki et çeşitlerini yedik. Şiddetle tavsiye ederim.





  • içki kahveden daha ucuz olduğu için kafanız kıyak da gezebilirsiniz size kalmış:-))) viski 2-Euro, 50'lik bira 1,5-Eur. Kahve :1,8-Euro. 

  •  Nikola Tesla müzesini mutlaka ziyaret edin. Bilmeyenler Google 'a Tesla kimdir napmıştır sorabilir.

  •  Cevapi (köfte) yiyin, Palaçinke ( bizim krep) yiyin. Ben sadece Nutellalı yedim. Çeşitli meyve de koydurabilirsiniz. 

  • öğlen atıştırmalık pizzacıları al çık tarzı çok fazla. Ama ben Çin mutfağı sevdiğim için "WOK PUBLIC"denen yerde ekşi tatlı soslu tavuk&sebzeli noodle yedim. 
  •  Sava nehri kıyısında bir tur atabilirsiniz.
  •  meydan da veya ara sokaklarda istediğiniz yerde kahve içebilirsiniz.

  •  Ara sokaklarda (Skadarlija mevkiinde) birkaç küçük pub var özellikle "TEZGA" çok keyifli. Veya meydanda Irish pub ve yanında ki "OK. NO" tavsiye ederim. İçki çoook ucuz

  •  jazz severler için hergün programı olan güzel bir jazz restaurantları var. Gitmedim çünkü bu kez buranın lokal müziğini tercih ettim. 
  • Parlamento binası, halk müzesi ve kilisesi ziyaret edilmeli. 
  • Mümkün oldukça gittiğiniz şehirlerin eski şehir kısımlarını yürüyerek ve ara sokaklara dala çıka gezin. Her zaman tümm güzellikler ara ve arka sokaklarda gizlenmiştir. Bu yüzden ana ve turistik caddeleri hızlı gezer ara sokaklara daha çok vakit ayırırım.  Benden sonra ise Belgrad'da MAMA SHELTER BELGRADE isimli bir restaurant açılmış. Kimi gönderdiysem ben göremedim acayip beğendi ve memnun kaldı. Not ediniz:-)
  • Ve en önemli detay: Taksi kullanacaksanız mutlaka pembe olan ve tepesinde PINK yazan taksilere binin. Bunlar uygun fiyata götürüyor. Diğer taksiler 3 katı 5 katı kazıklıyor bilginiz olsun.
Şimdiden gidecek olanlara şahane bir Belgrad gezisi dilerim.Mutlu ve sağlıklı seyahatler. Herkes gezsin herkes görsün inşallah.








LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

LinkWithin

Masal şehir BRUGGE

Paris, Brugge, Brüksel rotamızın ikinci ayağı BRUGGE ile ilgili notlarımı okuyabilirsiniz. Umarım beğenirsiniz ve size de fikir verir. Benim...