28 Ekim 2012 Pazar
What do you suggest?
I need your suggestions about your mascaras. Which brand is more satisfaction? I used "Estee Lauder sumptuous extreme" for a long time. Actually I was happy with that, then I wanted to change and now using Diorshow Black Out but I'm not very happy with Dior. Coz it is getting blacky around my eyes during the day. In addition; it is very hard to clean this Dior mascara. So I need your advices about your mascaras which are highly satisfied you. Thanks to all of you in advance.
Çok uzun süre Estee Lauder'in Sumptuous extreme rimelini kullandım.Aslında Estee'den memnundum ama bunu değiştirmek istedim ve Diorshow Blackout kullanmaya başladım. Yok ben Diorshow'u hiç sevemedim. Gün içinde rimel akıyor ve göz çevrem siyahlaşmaya başlıyor:) Bir de bu rimeli göz çevresinden hassas göz makyajı temizleyicisi kullandığım halde çıkarması çok zor oluyor. Siz hangi rimeli kullanıyorsunuz? Memnun musunuz? Tavsiyelerinizi bekliyorum. Şimdiden çok teşekkürler.
Hepinize iyi ve keyifli pazarlar diliyorum.
23 Ekim 2012 Salı
New In
Geçenlerde buradaki postumda wish list'imden bahsettiğim ve İstanbul'da yaklaşık on kişiden dördünün ayağında olan:) wedge sneakers'lardan çok istediğimi söylemiştim. Ayvalık'da henüz hiç kimsede görmedim açılışı yapacağım sanırım. Trendyol'da Bambi- Merve Boluğur kampanyasına denk gelince sepete atıverdim. Bir Ugg botum hiç olmadı ama bir wedge pabucum oldu:)) Darısı isteyen arkadaşlarımın başına:)
Bu arada daha önce şurada bahsettiğim babetlerim de postu yaptıktan 3 gün içinde elime geldi. İstanbul'daki yakın arkadaşım Yasemin her zaman ki gibi benim bir isteğimi daha yerine getirdi. Ona buradan tekrar tüm kalpçiklerimi, sevgimi gönderiyorum çok teşekkür ediyorum. Onların da fotosunu sizinle paylaşmak istedim.
Bu arada daha önce şurada bahsettiğim babetlerim de postu yaptıktan 3 gün içinde elime geldi. İstanbul'daki yakın arkadaşım Yasemin her zaman ki gibi benim bir isteğimi daha yerine getirdi. Ona buradan tekrar tüm kalpçiklerimi, sevgimi gönderiyorum çok teşekkür ediyorum. Onların da fotosunu sizinle paylaşmak istedim.
21 Ekim 2012 Pazar
PINAR ALTUĞ'UN SAÇLARI
Pınar Altuğ'u hep beğenirim. Beni takip edenler az çok bunu bilir zaten:) Cenk Eren'in Cine5'de yaptığı programına konuk olmuş. Ben canlı izleyemedim ama daha sonra netten izledim ve Pınar Altuğ'un saç rengine ba-yıl-dım! Buradan kendisine tüm kalpçiklerimi gönderiyorum:) ♥♥♥♥♥
Saçına ışıltılar attırmış ve çok da yakışmış. Koyu kahve olan saç rengi de güzeldi ama bu ışıltılarla daha da güzel olmuş.
Pınar Altuğ'un kot ceketi ise "ZARA". Detay için TIK TIK.
Kuaförünü biliyorum Metrocity'de Trio kuaföre gidiyor ve saçlarını Tamer Değer yapıyor. Bunu twitterdan da defalarca duyurmuştu. Ancak herkesin saçının zemin ve ana rengi farklı olduğu için birebir tutması çok zor.
Yazdan öncede Taylan Kümeli kontrolünde çok güzel kilo veren Pınar Altuğ çıtır bir genç kız gibi olmamış mı? Ben çok beğendim. Tek beğenmediğim; hep söylerim hala kalın kemerleri düşük kullanması. Bence kalın kemer takmasaydı bu kıyafetine puanım 10 olacaktı. 1 puanı kemerden kırıyorum:))
Fotoğraf kaliteleri maalesef netten print screen yapıldığı için düşük görünüyor ancak izlemek isterseniz linki BURADA.
Pınar Altuğ'un kolyesi İnci Denizel, detaylarına ve modeline bakmak isterseniz TIKLAYIN.
Pınar Altuğ'un kot ceketi ise "ZARA". Detay için TIK TIK.
17 Ekim 2012 Çarşamba
Papiş'in WISH LIST:)
Ben blogger arkadaşların NEW IN veya WISH LIST postlarına bakmaktan çok memnun oluyorum. Bazıları özellikle New In postlarını görgüsüzlük olarak adlandırsa da bana göre birbirimizden çok şey görüyoruz, bilgi sahibi oluyoruz. Mağazada veya askıda dikkatimi çekmeyen bir çok ürünü, blogger arkadaşlarda görmek fikrimi değiştirebiliyor.Hele ki benim gibi büyükşehire uzak yerlerde yaşayanlar için çok güzel fırsat olarak düşünüyorum.
Gerçekten de "Ne Giydim" ağırlıklı blog işini hakkıyla yapan çok iyi bir kaç blogger arkadaşımız var. Kendilerini yürekten tebrik ediyorum. Güzel görsellerle, yazılarıyla paylaşımlarını çok severek ve titizlikle yapıyorlar.
Her neyse benim de gerek mağazalarda gerekse bazı yerli ve yabancı blogger arkadaşlarda gördüğüm ve çok beğendiğim parçalar var tabii ki. Bunların başında bir süre yine adı blogger ayakkabısı olarak geçecek görünen, geçen sezon sonu başlayıp bu yeni sezonda zirve yapan wedge sneakers denilen gizli topuklu sneakers ve deri bir pantolon gelmekte.
Aslında bugün Ayvalık'da bir sneaker denedim çok da hoşuma gitti ancak renginden ötürü biraz düşünüyorum. Düşünmemin sebebi beni daha çok jean'lerle giymeye zorlayacak oluşu. Mavi ve açık kahve iki renkten oluşan bu pabuçu bakalım alıp almamam ne kadar sürecek? :) Ana renk siyah istiyorum taytlarla da kombinlemem rahat olur diye. Deri pantolon ve deri detaylı bluz için İzmir'e gitmem gerekecek. Bazı zamanlar bazı şeylere çabuk ulaşabilmek açısından İstanbul'u çok arıyor ve özlüyorum o da ayrı mesele:(
Gerçekten de "Ne Giydim" ağırlıklı blog işini hakkıyla yapan çok iyi bir kaç blogger arkadaşımız var. Kendilerini yürekten tebrik ediyorum. Güzel görsellerle, yazılarıyla paylaşımlarını çok severek ve titizlikle yapıyorlar.
Her neyse benim de gerek mağazalarda gerekse bazı yerli ve yabancı blogger arkadaşlarda gördüğüm ve çok beğendiğim parçalar var tabii ki. Bunların başında bir süre yine adı blogger ayakkabısı olarak geçecek görünen, geçen sezon sonu başlayıp bu yeni sezonda zirve yapan wedge sneakers denilen gizli topuklu sneakers ve deri bir pantolon gelmekte.
Aslında bugün Ayvalık'da bir sneaker denedim çok da hoşuma gitti ancak renginden ötürü biraz düşünüyorum. Düşünmemin sebebi beni daha çok jean'lerle giymeye zorlayacak oluşu. Mavi ve açık kahve iki renkten oluşan bu pabuçu bakalım alıp almamam ne kadar sürecek? :) Ana renk siyah istiyorum taytlarla da kombinlemem rahat olur diye. Deri pantolon ve deri detaylı bluz için İzmir'e gitmem gerekecek. Bazı zamanlar bazı şeylere çabuk ulaşabilmek açısından İstanbul'u çok arıyor ve özlüyorum o da ayrı mesele:(
8 Ekim 2012 Pazartesi
La Vita e Bella!
Bu yazıyı daha önce mutlaka okudunuz ama ben yine de hatırlatmak istedim.
Boş verin kirlenirse kirlensin, elalem ne derse desin. Giden gelmiyor! Ne zaman ne de sizin hayatınız. Detaylara takılmayın, hayatın güzelliklerini yaşamaya, küçük şeyleri kafaya takmamaya bakın. Nefes aldığınız her ana şükredin. Herkese kucak dolusu sevgiler.... ♥♥♥
Kanserden Ölen Emma Bombeck Ölmeden Önce Yazmış.
"Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer;
Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim..
Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım..
Boş verin kirlenirse kirlensin, elalem ne derse desin. Giden gelmiyor! Ne zaman ne de sizin hayatınız. Detaylara takılmayın, hayatın güzelliklerini yaşamaya, küçük şeyleri kafaya takmamaya bakın. Nefes aldığınız her ana şükredin. Herkese kucak dolusu sevgiler.... ♥♥♥
Kanserden Ölen Emma Bombeck Ölmeden Önce Yazmış.
"Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer;
Hastayken yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim..
Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım..
... Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim..
Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim..
Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım.. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım..
Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim..
Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum..
TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım..
Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey..
Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Önce git ellerini yüzünü yıka" demezdim.. Onlara daha çok "seni seviyorum", ondan da daha çok "özür dilerim" derdim..
Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu..
Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme..
Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç..
Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi..
Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım..
Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için
şükredin..
Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor.. Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz.
Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim..
Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım.. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım..
Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim..
Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum..
TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım..
Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey..
Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Önce git ellerini yüzünü yıka" demezdim.. Onlara daha çok "seni seviyorum", ondan da daha çok "özür dilerim" derdim..
Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu..
Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme..
Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç..
Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi..
Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım..
Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için
şükredin..
Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor.. Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
LinkWithin
Masal şehir BRUGGE
Paris, Brugge, Brüksel rotamızın ikinci ayağı BRUGGE ile ilgili notlarımı okuyabilirsiniz. Umarım beğenirsiniz ve size de fikir verir. Benim...