İnanın ben Brugge'den ayrılırken dizlerime vura vura, döve döve istemeyerek ayrıldım:-) bana 2 gün yetmedi. Aslında şehri gezmeye 2 gün tam hatta fazla bile diyebilirim. Çünkü küçücük bir yer. Ama ben çok sevdiğim ve iliklerime kadar hissettiğim bir yere isterse hap kadar olsun doyamıyorum. Çünkü oraları yavaşça, sindire sindire - soluya soluya yaşamak istiyorum ve öyle de yapıyorum.
İlk olarak Paris'ten trenle Brugge'e geçişimizi size anlatmak istiyorum. Paris'te GAR DU NORD'a gideceksiniz. Kuzey istasyonu. Brugge'e tren buradan kalkıyor. Ve maalesef ki tren Paris'te çok pahalı. Biz en ucuzu olsun diye 2 aktarmalı ve erken saatte olan treni seçtik. Ona rağmen bir kişi 54-EURO ödedik. Biletler hala elimde hatıra olarak duruyor. Bu arada tren biletleri fiyatları direkt veya aktarma şekline göre, tren firmasına göre de değişiklik gösteriyor. bilginiz olsun. Sabah 08:40 kalkışlı seçtiğimiz trenin rotası şöyleydi:
08:40'ta PARİS NORD gardan kalkış -----------------09:48 LILLE FLANDRES varış ( Paris Nord gardan kalkış ve ilk durak LILLE. Lille'de iniyorsunuz. Buradan tekrar aktarma olacak. Zaten ekranlarda yazıyor ve Lille istasyonda hemen görevliler sizi karşılıyor, soruyor ve gideceğiniz yönde yönlendiriyor.Hiç çekinmeyin.
10:08'de LILLE FLANDRES'DEN KALKIŞ--------------------10:45 COURTRAI / KORTRIJK VARIŞ. Lille'den de Kortrik'e gidiyoruz. Kortrijk'de tekrar aktarma yapacağız. yaklaşık 45 dakika sonra Kortrijk'e varıyorsunuz.
10:55'de COURTRAI / KORTRIJK'DEN KALKIŞ------------------- veee 11:46'da BRUGGE'E VARIŞ.
İndili- bindili ama hiç sıkılmadan ve anlamadan yaklaşık 3 saat süren bir yolculuk sonrası BRUGGE istasyonda iniyorsunuz. Brugge istasyon zaten küçük. (Biz bu seyahatten gerçekten de çok memnun kaldık.) Ana çıkışı bulunca oradan otobüslerin kalktığını göreceksiniz.
Sola doğru yürüyünce information ve ticket sale odası göreceksiniz. Gişe görevlileri size Brugge eski şehir meydanına hangi otobüs direk gidiyor hangisi dolaştırarak bilgi veriyor. Bindiğimiz otobüsün numarasını inanın hatırlamıyorum. B3 mü B6 mı ne desem yalan. Görevliye directly to OLD CITY CENTRE diye sorun o size otobüs numarasını söyleyecek. Kişi başı 2,5-3 EURO civari bir fiyat ödedik. Yaklaşık 10 dakika içinde o tatlı şirin şehir görünmeye başlayacak. Ana meydanı göreceksiniz orada zaten otobüs duruyor ve indiğinizde belki de benim gibi hayran hayran elinde bavulla öylece baka ve kalakalacaksınız:-))
Brugge'de o kadar çok fotoğraf ve videom var ki hepsini paylaşmak imkansız. Daha fazlası instagram hikayelerimde sabitli duruyor. Oradan daha detaylı ve konumlarıyla mekanları görebilirsiniz. Size şurada yiyin burada yiyin demek istemiyorum. Ben daha önce giden bloggerları dinlerim not ederim o mekanları bulurum ama gittiğimde iç sesim istemezse de girmem ve kendim gezerken gördüğüm bir yere girer veya yerli halk bana nereyi tavsiye ederse daha lokal olan o mekanları seçerim. O yüzden siz de gezin görün canınızın istediği ve gözünün sevdiği neresi olursa gidin oraya oturun orada yiyin için keyfini yaşayın derim. Ama bir mekan var ki işte orayı gerçekteeennn şiddetle tavisye ederim. o mekanda biranızı için. Bir pasaja giriyor zannedeceksiniz hatta pasajı tobacco shop sanacaksınız ama değil ilerleyinn gidin gidin içeri girin ortada bir pub olacak oradan da sağa doğr kapıdan girin ve bahçeye açılan o şahane mekanı yaşayın. bayılacaksınız ve bana da teşekkür edeceksiniz. Mekanın adını buraya yazıyorum.. 2 BE IN BRUGGE / THE BEERWALL Link de bırakıyorum. Konum, detay görmek ve mekanla igili yorumlar için BURAYA TIK TIK LÜTFEN! Mekandan da benim bir iki fotoğrafım buyrun:-)
Booking.com'dan bulduğum Hotel Koffieboontje 'de kaldık. O kadar merkezi bir otel ki. Meydanın dibinde ama bir o kadar da sessiz. Fiyat/fayda dengesine göre de iyiydi diyebilirim. Eski bir bina yani tarihi bir binada kalmak da ayrıca güzeldi. Sadece şunu belirteyim odanın ısıtması biraz geç oluyor. Haa üşüdük mü? Hayır ama öyle hamam gibi de olmuyor. Bir de bir saç kurutma makineleri var elektreik süpürges hortumu gibi:-) Biraz saçı kurutmak oldukça zaman alıyor. Onun dışında 2 gün konaklama için yeter de artar. Biz memnun kaldık. Kahvaltısı da tabii ki bir Türk kahvaltısı beklemiyorsanız gayet yeterliydi. Booking'de yorumumu da yazmıştım zaten. (Hülya- 2 gezgin olarak) okuyabilirsiniz.
Eğer bu oteli tercih ederseniz otelin yerini size yukarıda ikinci fotoğrafıma göre tarif edeyim. Hani arkamda faytonlar, at arabaları var ya:-)) onun arkasında ki büyük bina var ya sağ tarafta ki tuğlalı yapının hemen ara sokağında ve o sokağa girince 20-30 metre sonra sağda.
Yeme-İçme:
Biz yeme içme konusunda ise; bir gün öğlen meydandaki kutucuklarda(barakalarda:-)) satış yapan sokak yemeğinden yedik. Diğer bir gün de öğlen bira patates sosis yaptık. akam yemekleri içinse her zaman yaptığımız gibi ara sokaklarda dolaşırken görüp istediğimiz yerlerde yedik ve gayet de başarılıydı.
ÖZETLE; Brugge'ün her sokağı her köşesi masal gibiydi. Mutlaka;
WAFFLE yiyin efendim,Bot turuna katılın( kişi başı yanılmıyorsam 10.Euro idi) Brugge'ü bir de nehir üzerinden görün/gezin.
LOKAL biralarından için ve yava yavaaaşşş, sevgiyle Brugge'ü yaşayın. Vee dantel angles dükkanlarını, çikolatacıları gezerken de beni anın:-)) Haa bir de hediye çikolata alacaksanız daha uyguna maal etmek isterseniz hediyelikçi dükkanlardan ziyade şehirde Carefour market var( adını şimdi hatırlayamadığım bir de bir başka market daha vardı) oradan da alabilirsiniz. Çünkü dükkanlarda satılan bir çok marka marketlerde de var bir kaç sent veya euro daha uygun olabiliyor. Aklınızda olsun.
SEVGİYLE KALIN, BRUGGE'DE AŞKLA GEZİN.
AHHH! BRUGGE AHHH! BELKİ BİR GÜN YİNE GELİRİM SANA AMA BU DEFA İLKBAHARDA. YEŞİL ÇİÇEKLİ HALİN DE ÇOK GÜZELDİR SENİN:-))